Anne, babalar ve eğitimciler olarak sormamız gereken soruların başında şunlar gelir: — İçinde bulunduğumuz ortam ve çevre istediğimiz değerlere sahip çocukları yetiştirmek için uygun mu? — Biz her şeyi çocuklarımız adına düşünüp yaparken onlar sorumluluk sahibi olabilecekler mi? — Televizyonlarda bu kadar şiddet içerikli programı seyrederken barışçı olabilecekler mi? — Biz aşırı korumacı ve müdahaleci davranırken onların özgüvenleri gelişecek mi? — Biz şimdi onlar mutlu olsun, üzülmesinler diye uğraşırken, onlar mücadele etmeden mutlu olabilecekler mi? — Okullar, sadece akademik açıdan başarılı bireylerin yetiştirildiği kurumlar olarak mı düşünülmeli? — Temel insanî değerleri benimsemiş bireyler yetiştirmek de okulun temel misyonları arasında değil mi? — Çağın getirdiği olumsuz durumlar karşısında, okullar öğrencilerine rehber olabiliyor mu? — Yükselen şiddet eğilimleri, — Sahtekârlıkta artış (yalan söyleme, kopya çekme ve hırsızlık), — Anne-babaya, öğretmene, yetkili kişilere karşı gelme, — İş ahlâkında düşüş, — Kişisel ve toplumsal sorumluluk bilincinde azalma, — Kendine zarar verici davranışlarda (madde bağımlılığı ve intihar) artış vb. — Değişen ve gelişen dünya ile beraber televizyon, bilgisayar oyunları, sinema, dergi, internet, oyuncaklar ve reklamlar aracılığıyla bütün dünya, artık çocuklarımızın sosyal çevresi olmuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder